Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dün gerçekleştirdiğimiz coşkulu kutlamalarla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdik. Dün itibarıyla Türkiye Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını geride bıraktık. Büyük mücadelelerle, büyük yoksulluklarla, büyük yoksunluklarla geçen ama aynı zamanda önemli başarılarla sonuçlanan bir süreç. Bundan sonraki dönemin kapıları çok daha parlak. “Güçlü ve büyük bir Türkiye’nin kurulması için önümüze açıldı.” dedi.
Kurtulmuş, Ord. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni Programında “Küresel Krizler ve Türkiye” başlıklı açılış dersini verdi.
Türkiye’nin değerli bir dönemden geçtiğini belirten Kurtulmuş, “Dün gerçekleştirdiğimiz coşkulu kutlamalarla bugün itibarıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girmiş bulunmaktayız. Aslında dün itibariyle Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını geride bırakmış bulunuyoruz. Büyük mücadelelerle, büyük yoksulluklarla, büyük yoksunluklarla geçen ama aynı zamanda önemli başarılarla sonuçlanan Türkiye Cumhuriyetimiz, bugünden gelecek yüzyıla.” “Çok daha güçlü, daha büyük bir Türkiye’nin kurulması için bu dönemin kapıları önümüze açıldı.” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti, kurtarılmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin asırlık serüvenine katkıda bulunmuş, Türkiye’nin bu noktaya gelmesine katkıda bulunmuş, sadece 20 yıl gibi kısa bir sürede paramparça olmuş bir dünya devletinin küllerinden doğmuştur. Yıllardır yoksulluk ve zorluklarla boğuşan ve elinde ne silahı, ne kazması, ne de küreği kalmıştı. Kurucu, yetiştiren ve bugünlere getiren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm atalarına şükranlarını sundu.
“Yolumuz ilim yoludur, aklın yoludur”
İÜ’nün bilimin beşiği ve kaynağı olan bir üniversite olduğunu belirten Kurtulmuş, üniversitenin çok büyük konulara ev sahipliği yaptığını, çok büyük tarihi olaylara sahne olduğunu söyledi.
Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü öğretim üyelerini toplayarak, “Göreviniz bilim üretmek değil, tek göreviniz gericilikle mücadele etmektir” dedi. söylediğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Çok şükür, o örümcek kafalı yöneticiler değişti. Bilim adamlarına ‘Bilimle uğraşmayın, gericilikle uğraşın’ diyorlar. İkna odalarında öğrencilerin ikna edilmesinin yanı sıra öğretim üyelerinin de ikna edildiği toplantılara tanıklık eden, talimat veren merhum Cemil Bilsel’in adını taşıyan salon, taşların dilini taşısa da, o dili anlatabiliyordu. O günlerde yaşanan zulüm ve zulüm.Yolumuz ilim yoludur, yolumuz aklın yoludur, “Yolumuz hikmet yoludur, yolumuz hikmet yoludur, yolumuz koruyucuların yoludur” Türkiye’nin tarihi mirası ve Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için çalışıyoruz.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını kurma çabalarında bilime, akla, irfana ve irfana dayalı yollarına devam edeceklerinin altını çizdi.
“Biz, seleflerimizin bize bıraktığından çok daha güçlü bir Türkiye kurmanın mücadelesini veriyoruz.”
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girmenin büyük gururunu yaşadıklarını ifade eden Kurtulmuş, “Atalarımızın bize bıraktığından çok daha güçlü bir Türkiye’yi kurmak için azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Ancak bunlardan bazıları Bu ülkede tarih okuyanlar, tarihi aşamalara ayırıp, birbirlerine rakip, hatta düşmanmış gibi davranıyorlar.” “Anlamaya, anlatmaya çalışıyorlar. Milletimizin binlerce yıllık bir geçmişi vardır ve tarihimizin her aşaması birbirinin devamıdır. Osmanlı bizimdir, Selçuklu bizimdir, Cumhuriyet bizimdir. Bunların hiçbiri olamaz. birbirlerinden ayırt edilebilmek için rakip olarak gösterilemezler.” dedi.
Birilerinin bu ülkede cumhuriyet değerleri ile milli manevi değerler arasında bir çelişki varmış gibi bunu dile getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Cumhuriyet ne kimsenin babasının malı ne de milli ve manevi değerlerimizdir. Milli ve manevi değerlerimiz herkesin tekelindedir. 85 milyon insanın ortak çatısıdır, onların ortak “Birlikleri onların ortak kültürel kodudur. Bu bağlamda Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının değerli gelişmelerin başlangıcı olduğunu söylüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk Deniz Kuvvetleri’nin Cumhuriyetin 100. yılında resmi geçit töreni
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dün Boğaziçi’nde düzenlenen 29. Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarına da dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait uçaklarımız güzel bir gösteri sergiledi. Ancak bir o kadar da değerli olan Osmanlı’dan gelen bir geleneğin bir kez daha hatırlatılmasıdır. Bilinen sonuncusu ise Osmanlı donanmasının İstanbul Boğazı’ndan geçişidir. Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayreddin Paşa zamanı Tam zamanında olur.Büyük bir zaferden dönerken donanma Boğaz’dan, Topkapı Sarayı’nın önünden geçer.Aslında o geçit dünyaya birçok şeyi hatırlatır. Dün gece 100 Türk savaş gemisi İstanbul Boğazı’ndan geçtiğinde bu duyguları hissettiğimi belirtmek isterim.Bu pasaj, ”Bunlar ‘Türkiye Yüzyılı’ olacağına inandığımız Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ayak sesleridir. ‘Türk Asrı’ dediğimiz güçlü ve gücü etkili olan bir yüzyıldır. Türkiye’ye hayırlı ve uğurlu olsun.”
“Dünya üçüncü büyük gerilime doğru gidiyor.”
Dünyanın yaşadığı önemli sorunlardan birinin gerginlikler, çatışmalar ve savaşlar olduğunu, bunların her birinin arkasında paylaşım meselesinin bulunduğunu bildiklerini belirten Kurtulmuş, dünyanın üçüncü büyük gerilime doğru koştuğunu kaydetti.
Ancak bu sefer bir fark olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Bu sefer askeri savaşların öncesinde siyasi ve ekonomik savaşların olduğu bir başlangıç döneminden geçiyoruz. Ticaret savaşları yaşadık, yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz. Bunu yapın. Türkiye vekalet savaşlarının doğrudan alıcısı olan ülkelerden biri. Bu çok açık bir durum.” Şu uyarıyı yapmayı görevim sayıyorum: Eğer bu beyler ‘Güç bizde, istediğimizi yaparız’ derse. “Eğer öyle derlerse dünyayı hızla 3. büyük savaşa sürükleyeceklerdir. Barıştan, iyilikten, istikrardan ve sorunların müzakere yoluyla çözülmesinden yana olan bir ülke olarak bunun insanlık için büyük bir felaket olduğunu görüyor ve acil önlem alınmasını öneriyoruz. ” dedi.
“Biz dünyaya insanlığın ne olduğunu öğreten bir milletin çocuklarıyız.”
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında masum insanların hayatını kaybettiğini ve insanlığın izlediğini belirten Kurtulmuş, Türkiye olarak her platformda Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi çağrısında bulunduklarını belirtti.
Katıldığı üst düzey toplantılarda gerçekleştirdiği ikili görüşmelerde birçok ülkeyi yönetenlerin “İsrail’den daha İsrailli”, “Siyonistlerden daha Siyonist” olduğunu gözlemlediğini belirten Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanımız Geçen gün bunu çok güzel ifade etti.Bu beylerin bir kısmı, özellikle de Batılı ülkelerin zihniyet dünyalarının arkasında bir ‘özür dileme’ var.Bazıları ne yaparsa yapsın İsrail’i destekliyor çünkü babalarının, dedelerinin yaptığı zulmü hatırlıyorlar. Yahudilere karşı artık onların da onlara borcu var. Bizim borcumuz yok. Tam tersine insanlığın ne olduğunu dünyaya öğreten bir insanız. “Biz milletin çocuklarıyız.” değerlendirmesini yaptı.
“Gazze’de acilen insani ateşkesin sağlanması zorunludur.”
Türkiye’nin “yeniden güçlü ve büyük Türkiye” olması ve gelecek yüzyılın “Türkiye Yüzyılı” olması için çaba gösterilmesini isteyen Kurtulmuş, Türkiye’nin geldiği noktada her türlü imkana sahip olduğunu büyük bir gururla ifade etmek istediğini belirtti. bir asırlık büyük çabalar.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, kendilerinde çok büyük bir insan gücü potansiyeli, iyi eğitimli üniversite öğretim üyeleri, olağanüstü nitelikli bir genç nesil, fırsat ve yeteneklere sahip iş insanları, girişimciler, sanatkarlar ve sporcular bulunduğunu gördüğünü vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Fakat bu potansiyelin ötesinde şunu da belirtmek isterim ki, Türkiye’ye bakan, Türkiye’nin yürüyüşünü bekleyen, var olmak isteyen yüz milyonlarca insanla konuşabileceğimiz geniş bir Türkiye dost kitlesi var. Türkiye ile dostluk ve iş birliği içindeyiz. Asya’dan Afrika’ya” Bu coğrafyada ‘Türkiye Asrı’na doğru yürüyüşümüzden etkilenecek, hatta bize ilham verecek yüz milyonlarca insanın olduğunu abartmadan söylemek ve görmek mümkün. ve bu yürüyüşe destek verin. İnşallah önümüzdeki dönemde öncelikle bölgemizde barış ve iyilik sağlanarak, Türkiye’nin dostlarıyla ilişkileri güçlendirilerek yeni bir dünya kurulabilir. Geleceğe yönelik her türlü imkânı sağlayarak yolumuza devam edeceğiz. Umuyoruz ki Türkiye’nin varlığı, Türkiye’nin güçlü sesi ve Türkiye’nin diplomatik çabaları ile bugün Orta Doğu’da yaşadığımız insanlık sorunu geride kalacaktır. Gazze’de insani ateşkesin sağlanması ve Gazze halkına başta tıbbi malzeme olmak üzere gerekli takviyelerin gönderilmesi elzemdir. Bu Müslüman olmanın bir sorunu değil. Bu insanlığın sorunudur. “8 milyara yakın insan bu insanlık görevini yerine getiremiyorsa, vay o insanlara, vay seyirci kalanlara.”
